18 Mart Şehitler Günü ve 19 Eylül Gaziler Günü

     TBMM nin 4768 sayılı kanunu ile kabul edilen bu kutsal günün kanun detayları aşağıda verilmiştir.

Madde 1– 18 Mart Şehitler Günü, 19 Eylül Gaziler Günüdür. Anılan günlerde bütün kamu kurum ve kuruluşlarının öncülüğünde, halkımızın ve sivil kuruluşların iştiraki ile her yıl anma töreni düzenlenir.
Madde 2– Şehitler ve Gaziler günlerinin anma törenleri ile ilgili yönetmelik, Kanunun yayımı tarihinden itibaren dört ay içinde spordan sorumlu Devlet Bakanlığı ile Milli Savunma, İçişleri, Dışişleri ve Milli Eğitim bakanlıklarınca müştereken düzenlenir.
 Madde 3– Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Madde 4– Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
     Peki bizler bu günü nasıl anmalı ve anlamalıyız.Duygusal ve duygu yüklü millet olduğumuz bir gerçek fakat kültürümüzdeki, dilimizdeki ve ülkümüzde ki (hedef) değişiklikler ve sosyal medya veya medyanın bize kattıkları bu tarzdaki önemli günleri yaşamamıza ne kadar etki ediyor.Bu yazının yazıldığı gün 19.09.2017 saat 09.13 yayınlanma saati ise akşama doğru olacak.Bu yazıyı yazdığım saatten sonra öğle sıralarında şehitlik abidesi ve gazi derneği ziyareti düzenleyeceğim eminimki sosyal medya ve mesajlar üzerinden tanışlarım bana gazilerimiz ve şehitlerimizle ilgili mükemmel duygusallıkta yazılar veya düzenlenmiş resimler gönderecekler.Peki bu durumdan rahatsız olan bir tek ben mi varım?
     Gazilerimiz bu gün benim, yarın çocuklarımın sonra da tamamıyla geleceğin geçmiş aynası ve yaşanılabilir bir vatan bırakan kişilerdir.Bu yolda canını vermeye hazır ama şehitlik mertebesine ulaşamamış ömrünün sonuna dek asker olmayı bir borç bilmiş insanlardır.Yine Gazilerimiz bir çatışma esnasında iken bir anne doğum yapıyor patlayan mayında ayağını kaybeden bir gazimiz belki dünyayı şekillendirecek bir çocuğun dünyaya gelmesini sağladı.Bu yazı evde oturup sadece sosyal medyadan vatanseverlik yapan kişiler için yazıldı.
     Gazilerimiz ve şehitlerimiz her gün gözümüzün önünde ve bizler onlar için neler yapabiliriz.Bakın örn: Kurban bayramında avaz avaz bağırıldı şehitlerimiz gazilerimiz ve aileleri için en azından bir deri.Düşünün bakalım 4 bakanlığın gelirinden daha fazla ödeneğe sahip Diyanet İşleri Başkanlığının bir camii sine mi verdiniz o küçücük koyun derisini yoksa gidip bir derneğe mi bağışladınız? Aslında burada sorgulanması gereken suçlu olanlar bizleriz.Haberlerde şehit çocuğunu görüp "ayy yazık" gibi kelimeleri kullanıp sonra sadece bir resim paylaşıp insan duygularını sömürerek prim yapıp dakika başı "beğeni aldım mı" diyerek kontrol edenlerin suçu. İşte o çocuklar babalarını bu gibi insanların yaşayabilmesi için kaybetti.Yada bir gazimiz bu gibi insanlar rahat rahat dolaşabilsin diye ayaklarını kollarını kaybetmek ister miydi?Aslında bu yazı hem bu güne kadar bunları yapanlara hemde sosyal medyayı aktif kullanmayı bırakıncaya kadar yaptığım davranışlardan dolayı kendime kızgınlığımdır.
      Bilinçlenmek ve daha çok düşünmek ve hatta onları en azından ziyaret etmek için sizleri Şehit ve Gazi derneklerine  davet ediyorum.Lütfen bir yiyecek firmasına duyduğunuz kızgınlık hassasiyetini veya bir yerli firmadan alışveriş yapma hassasiyetinizi bu konuda da gösteriniz.Bizler bu vatanın neferleriyiz eli kalem tutan,silah tutan bizler sosyal medya fenomeni değil bilinçli vatandaşlar olmalıyız.Saygılarımla.




 Atatürk'ün gaziler için sözlediği sözler şunlardır:

Gaziler yaşayan anıtlardır.

Türk tarihine altın sayfalar yazdıran gazilerimiz ile şehitlerimizin hatıralarını yüceltmek, onlara olan minnet ve şükran duygularımızı ifade etmek milli bir görevdir.

Vatanımızın kurtuluşunda düşmanla amansız mücadele eden malül veya gazi olarak hayat mücadelesi veren bu değerli şahıslara sahip çıkmak ve onlara saygılı olmak milletimizin tarihine ve mazisine bağlılığın bir ifadesidir.