Fikri olanın serbestçe konuşabildiği bir dönem.Hangi etnik unsurdan hangi fikri topluluktan insan olursa olsun bu ülke de belli kanunlar demiyorum belli kurallar var.İster taraftarı ol, ister seveni ol yada istersen dış kapının dış mandalı ol ama ne olursan ol bu ülkenin büyüklerine hakaret edebilecek gücü kendinde görme.
Başlıkta da belirttiğim üzere bu bazılarınında soyunun devamı için emrinde binlerce gönüllü asker bulunduran, bu ülkeyi bu eğitim seviyesine getiren okuduğunu anlamayan insanların okuduğunu anlaması için çabalayan hatta ve hatta ingiliz kralını bile karşısında el pençe divan bekleten Ulu Başbuğ Atatürk'e hakaret affedilemez.
Hangi akla mantığa sığar ki körü körüne laf etmek yada hangi akla sığar ki mevcut hükumetin dahi bunu kabul edebileceğini sesini çıkarmayacağını düşünmek.Bu gün dışarıda özgürlük olduğunu düşünen insanlar buna özgürlük diyebilir mi?
İlk olarak özgürlük "Bir kimsenin dilediği gibi düşünebilmesi yada davranabilmesidir.".Fakat temel hak ve hürriyetler gereği başkasını rahatsız etmeyecek kadar özgürsünüz. Atatürk'e yada bir devlet büyüğüne hakaret hangimizi rahatsız etmez? Bu gün yaşayabilmemizi, özgürlüğümüzü, nefes alabilmemizi, hatta Türkçe konuşup birbirimizle anlaşabilmemizi, bazıları dinden dem vurarak söylüyor(hakaret ediyor) namaz kılabilmemizi dahi Atatürk'ün dehasına, cesaretine ve hatta annesine borçluyuz. Öyle tarihten, dinden yada bol keseden konuşan bazılarının söylemlerini yutacak ve hazmedecek bunları bilmeden kabul edebilecek bir Türk milleti yok. Araştıran, öğrenen, düşünen ve sorgulayan bir Türk milleti var.
Tarihin tek ciltli kitabı Cumhuriyetin ilk kuruluşundan beri böyle insanlar var. Bu kitap büyük bir roman olana dek savaşacak kadar cesur Atatürk'ü seven gençler var.Bu kitabın asla bir sonu olmayacak. Sonu gelmesin diye kalemi asla bırakmayacak gençlerimiz var. Bu gençlerin önünde bu denli küçük düşmekte sizin kendinize küfrünüzdür.
Devletin yargı organlarının gerekli çalışmaları yürüttüğü ve bu çalışmalar doğrultusunda yayın orgalarına gerekli cezaların verildiğini haber sitelerinden görebilirsiniz. Bu tarz bir cevabın devlet tarafından verilmesinden dolayı gururluyuz. Ne kadar eleştirirseniz eleştirin ne kadar kızarsanız kızın Devletimizin var olması ve daha güzel bir ülke olması için çalışın.
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.
Ulu Başbuğ Atatürk'ün izinden ayrılmamanız dileğiyle. Hoşçakalın!
Yorumlar
Yorum Gönder